Afrin.TV عفرين لقنوات البث المباشر
هل تريد التفاعل مع هذه المساهمة؟ كل ما عليك هو إنشاء حساب جديد ببضع خطوات أو تسجيل الدخول للمتابعة.



 
الرئيسيةAfrin TVأحدث الصورالتسجيلدخولالعربيةالجزيرةBBC عربيRONAHI TVفرانس 24

 

  Öcalan ?????

اذهب الى الأسفل 
كاتب الموضوعرسالة
V.I.P
المدير الــعــام
المدير الــعــام
V.I.P


ذكر عدد المساهمات : 661
مستوى النشاط : 6453
تاريخ التسجيل : 12/09/2011
العمر : 37
المهنة : علوم أجتماعية

 Öcalan ????? Empty
مُساهمةموضوع: Öcalan ?????    Öcalan ????? Emptyالإثنين سبتمبر 12, 2011 6:56 pm

Öcalan, Devlet ve Kandil’e seslenerek,





“Benim yapacaklarım bitti. Bundan sonra benim rolümü sürdürmem için sağlık, güvenlik ve özgür hareket alanının sağlanması gerekiyor.” dedi. Devlet ve Kandil'e "Benim yapacaklarım bitti" diye seslenen PKK Lideri Abdull...ah Öcalan, "Her iki taraf da beni taşeron olarak kullanıyor. Her iki tarafın beni taşeron olarak kullanmasına son veriyorum" dedi. Rolünü sürdürmesi için "sağlık, güvenlik ve özgür hareket etme" şartlarını sıralayan Öcalan, "Artık bunlar olmadan hiçbir şey yapmıyorum. Bu şekildeki pozisyonum devlete de, Kürtlere de zarar veriyor" diye konuştu. İran operasyonlarını "çok tehlikeli" bulan Öcalan, saldırının "bölgesel bir plan" olduğunun altını çizdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla 27 Temmuz Çarşamba günü yaptığı görüşmenin ayrıntıları belli oldu. Fırat Haber Ajansı'nın geçtiği habere göre, Öcalan, gündemdeki konuları değerlendirdi. Öcalan, "Sağlığımı soranlara şunu söyleyebilirim, sorunlarla boğuşuyorum, nasıl boğuştuğumu sorabilirler. Önemli olan bizim bu boğuşmadan nasıl bir sonuçla çıkacağımızdır" dedi. 'İran tehlikeli oynuyor' İran ordusunun 16 Temmuz'dan bu yana sınır hattında yürüttüğü operasyonlara dikkat çeken Öcalan, Türkiye'nin de bu operasyon işinin içinde olduğunu söyledi. Öcalan, "İran'ın saldırısı alçakça bir saldırıdır. Bu iğrenç bir saldırıdır" dedi ve ekledi: "Bu iğrenç saldırıyı da İran şimdilik üstlenmiş durumdadır. Bu saldırı sadece Kandil'e dönük bir saldırı değil, dört parçadaki Kürtlerin özgürlük damarını kesmek istiyor, bitirmek istiyor bu saldırıyla. Gerilla kendisini korumasını bilir, savaşır. İran'ın şu anki durumu Saddam'ın durumuna benziyor. İran Kürt özgürlük damarını kökten bitirmek istiyor, çok tehlikelidir. Bu bölgesel boyuta sahip bir saldırıdır. Türkiye İran'ı sahaya sürüyor ama İran tehlikenin farkında da değil. İran tehlikeli oynuyor, Türkiye'de bunu anlayacak kimse yok. Hükümet, zaten onun derdi başka, gündemi başka, gününü kurtarma peşinde. İran burada durmayacaktır, Kürtlerden sonra Türkiye'yi de baskısı altına almaya çalışacaktır. Çünkü İran bölgede İsrail'e kadar hegemonyasını kurma peşindedir. Türkiye bunu anlamıyor, tehlikeli oynuyor. ABD'nin politikaları da doğru değil, ABD objektif olarak İran'a yardım ediyor, İran ile aynı tarafa düşüyor!" Bölgesel bir plan Öcalan, Kandil'deki sivillerin ve ailelerin korunması ve güvenliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı. Sivillerin gerekirse Kandil'den çıkarılması gerektiğinin altını çizen Öcalan, uluslararası kuruluşların dikkatini İran'a yöneltmesini ve Federal Kürdistan Bölgesi güçlerinin duruma sessiz kalmamasını istedi. Türkiye'nin İran üzerinden Kürtleri halletmeye çalıştığını dile getiren Öcalan, "Bölgesel bir plan bu. Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyorlar. İran bu saldırıyla ABD ve İsrail'e de yakınlaşma, işbirliği mesajı veriyor. Yine Ahmedinejad, mollalar, Amerika ve İsrail'e karşı Türkiye'ye de mesaj veriyor, yanına çekmeye çalışıyor" dedi. 'Beni taşeron olarak kullanmalarına son veriyorum' İçinde bulunduğu koşullarda pratik önderlik yapamayacağına dikkat çeken Öcalan, şöyle konuştu: "Ben burada pratik önderlik yapamayacağımı, bu şartlarda bunu sürdüremeyeceğimi söylemiştim. Her iki taraf da bana bir şeyler söylüyorlar. Devletin-AKP'nin zaten ne yaptığı ortada. Her iki taraf da beni idare ediyor. Aslında bu bir şantajdır. Kandil beni taşeron olarak kullanıyor. Devlet de heyeti taşeron olarak kullanıyor. Her iki taraf da beni taşeron olarak kullanıyorlar. Her iki tarafın beni taşeron olarak kullanmasına son veriyorum. Bugün itibariyle buna son veriyorum. Benim yapacaklarım bitti. Bundan sonra benim rolümü sürdürmem için sağlık, güvenlik ve özgür hareket alanının sağlanması gerekiyor. Artık bunlar olmadan hiçbir şey yapmıyorum. Bu şekildeki pozisyonum devlete de, Kürtlere de zarar veriyor. Bazıları da 'Öcalan bu şartlarda orada yönetemez, yapamaz, içeriden pratik önderlik yapılamaz' diyordu. Doğru söylüyorlar. Bu koşullarda barış görüşmesi yapılamaz." 'Durumum Mandela'ya benziyor' "Benim durumum Güney Afrika'daki Mandela'ya benziyor, onunki gibidir" diyen Öcalan, şöyle devam etti: "Desmond Tutu, Mandela'ya, 'Özgür olmadan bu işe girişmeyin, tehlikelidir' diyordu. Doğru söylüyordu. Ama sonra Mandela'nın önünü açtılar. Ben de özgür olmadan, özgür hareket etmeden bu barış işine girişmem, kalkışmam. Bundan sonra doğru değil. Biliniyor, Güney Afrika'da Mandela'ya gerekli koşulları sağladılar, o da rolünü oynadı. Türkiye'de De Clerk rolünü oynayacak kimse de yok. Bırakın De Clerk'i, Erdoğan şu anda Çiller rolüne soyunmuş. Operasyon üzerine operasyon yapıyor. Heyet de üzerine düşeni yapmadı. KCK de üzerine düşeni yapmadı. Bu şekilde yol da alamıyoruz. Ayrıca zarar da veriyor. 'Devletin ali menfaatleri' deniliyor ya, devlete de zarar veriyor. Kürtlere de zarar veriyor. Bu şekilde bu koşullarda daha fazla sürdürmem Kürtlerin yararına değil." 'İşlerini kolaylaştırdım, daha ne yapayım?' "Ben her iki tarafın da işlerini kolaylaştırdım, onlara öneriler sundum, onlara çözüm yolunu gösterdim, protokoller sundum, işlerini kolaylaştırıcı adımlar attım. Daha ne yapayım? Daha fazlasını ayda yılda bir burada bir saat konuşarak mı yapacağım? Daha ne yapayım?" diye soran Öcalan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama her iki tarafın da tavırları başka. Beni de burada taşeron gibi kullanıyorlar. Her iki taraf da beni idare ediyor. Ben idare edilecek birisi değilim. Bunu böyle bilsinler. Ben Kürtlerin onuruyla oynanmasına izin vermem, buna hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğim. Kürt siyasetçileri şunu bilmeli. İkide bir 'Biz halkı tutamıyoruz, biz kitleyi zor durduruyoruz, kitle patlama noktasındadır. Sorun çözülmezse devrimci halk savaşını başlatırız, savaşa da barışa da hazırız' diyorlar. Seni tutan mı var, yapar mısın yapmaz mısın sen bilirsin. Ama bu şekilde daha fazla benim üzerime yıkma. Türkiye de, ikide bir 'Bitireceğiz, şöyle bitireceğiz' diyor. Sen de bitireceksen bitir." 'AKP savaş istiyor, çözüm istemiyor' Öcalan, hükümetin son dönemlerde geliştirdiği politikaları sert bir dille eleştirdi. Öcalan, şöyle dedi: "Hükümet, bitirmek için ne yapıyorsa yapsın; özel timleri, polisi devreye sokuyormuş, bilmem dört kuvveti bir kuvvete bağlıyormuş, üçüncü kuvvet yaratıyormuş, ne yapıyorsanız yapın. İşte dün Başbakanlık'ta yine zirve yapmışlar. Ne karar aldıklarını bilmiyorum. Ama bu şekilde ben yokum. İşte 'Sri Lanka gibi olacak' diyorlar. Üç yüz uçağı kaldırıp Kandil'i bombalayıp bitireceklerini söylüyorlar, yapacaksan ne duruyorsun! Örgüt de hazırsa Sri Lanka olmadığını ispatlar o halde." Öcalan, "Taşeronluk yapmayacağım" dedi ve şöyle devam etti: "Heyete de söyledim, Erdoğan'a da çağrı yaptım. Gerillayı güvenli bir alana çekeceğim demiştim. Ama buna dahi imkan tanımadılar. Öcalan 'Ben silahlı güçleri güvenli bir yere çekeceğim' diyorum. Buna dahi cevap vermiyorlar. Ben daha ne yapayım. AKP savaş istiyor, çözüm istemiyor. Bu şekilde, Başbakanın o çokça değer verdiği anaların gözyaşları böyle dinmez. Anaların gözyaşını dindirmek için silahlı güçleri güvenli bir yere çekeyim diyorum, buna bile cevap vermiyorlar. Tersine her gün operasyonlar var, çatışmalar yaşanıyor, asker, gerilla ölüyor. Kanın aktığı yerde barış nasıl gelişir? Hükümete açık mektubumdur. Eğer gözyaşının dinmesini istiyorsanız, gerillayı güvenli bir yere çekmemin yolunu açın. Böyle yaparsanız bir hafta içinde çözeriz." 'Rolümü oynamam için hükümet adım atmalı' Öcalan, "savaşın gümbür gümbür geldiğini bunu durduracak tek kişinin kendisi olduğunu söyleyenlere" şöyle seslendi: "Ben burada ayda yılda bir yaptığım bir iki saatlik görüşmeyle mi bunu başaracağım. Yapabiliyorsa bu koşullarda gelip kendileri yapsın. Bu koşullarda kim bir şey yapabilir. Öcalan'ın rolünü oynaması için hükümetin adım atması lazım, irade göstermesi lazım. Onlar da üzerine düşeni yapmalılar. Hem bu koşullarda hem de tek taraflı nasıl olacak? Liberal aydınlara sesleniyorum, böyle şey olur mu? Her şeyi bana yüklüyorlar. Her şeyi benden bekliyorlar. Bu koşullarda ne yapabilirim? Elimde çözmek için sihirli bir değnek yok ki? Bir hayvanı dürtmek için bile elinizde bir değnek olmalıdır. Benim şu anki durumum, susuz bir havuzda yüzmeye benziyor. Havuzun içinde su yok ama bana yüz diyorlar, sürekli yüz diyorlar. Nasıl yüzeyim bu şekilde, böyle şey olur mu? Ben bu şartlarda daha fazla ne yapabilirim ki! Bu neden görülmüyor? Ama başka sorumluluk alan da yok. Benden susuz havuzda yüzmemi istiyorlar. Hatta benden havada yüzmemi bekliyorlar." 'Herkes tüm yükü omzuma atmış' Öcalan, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: "30 yıldır herkes tüm yükü omzuma atmış. 30 yıl dışarıda 13 yıldır da burada sırtımda taşıyorum. Benim bu önderlik tarzıma alışmışlar. Benden, benim bu önderlik tarzımdan sürekli yardım almaya alışmışlar. Beni sürekli çalıştırıyorlar. Ama artık kendilerine daha fazla yardımcı olamam. Böyle anlayışı kabul etmiyorum. Bu şekildeki gerillacılığı kabul etmiyorum. Savaşırlar mı savaşmazlar mı, güçleri var mı yok mu ne yaparlar bilemem. Ama ben bunu bu şekilde daha fazla da devam ettiremem. Gerilla da süreci iyi anlamalıdır, gerekirse kimseyi dinlememeli, değerlerimize bağlı olmalı, ona göre süreci sahiplenmelidir. Siyasetçiler de doğru dürüst karar vermeli ve kararlarını da uygulamalıdır. Ben heyete de bu şartlarda daha fazla sürdüremeyeceğimi anlatmıştım. Heyetle herhalde bir kez daha görüşürüm. Bu kararımı onlara da anlatacağım. Bundan sonra her iki taraf anlaşabilirlerse anlaşsınlar. Bundan sonra bu koşullarda ben yokum. Kendi aralarında anlaşıyorlarsa anlaşırlar, savaşıyorlarsa savaşırlar, ben karışmıyorum." 'Rol almamı isterlerse üç şartım var' Öcalan, "Benim rol almamı isterlerse üç şartım var" ve üç şartı şöyle sıraladı: "Sağlık, güvenlik ve özgür hareket etme. Bu üç şartı sağlayabiliyorlarsa ben devam ederim. İki taraf da rolüm konusunda anlaşırlarsa, sağlık, güvenlik, özgür hareket alanı yaratırlarsa, rolümü oynarım. Bu şartları sağlayamıyorlarsa ben daha fazla devam etmeyeceğim." Bir tek annenin dahi gözyaşı dökmesini istemediğini söyleyen Öcalan, "Bir ananın gözyaşının dökülmesi bana acı veriyor. Türkiye kamuoyunun şunu bilmesini istiyorum. Ben Başbakan'a 'Çözüm için gerillaları bir yerde toplayalım', 'Sorunu hemen bir haftada çözelim' demiştim. Ama Başbakan'dan ses yok. Başbakan'ı itham ediyorum. Barış istemiyor, her türlü kolaylığı sağlamamıza rağmen barışa yanaşmıyor. Daha ne yapabilirim?" dedi. Kürt aydınlara eleştiri Öcalan, Kürt aydınlarını da eleştirdi. Öcalan, eleştirisini şöyle dile getirdi: "Tarih, Kürt tarihi inceleniyor ama bugün derinlemesine ele alınmıyor. Celadet Ali Bedirhan, meseleyi iyi biliyordu, iyi anlamıştı, iyi araştırmıştı. Mustafa Kemal'e mektup da yazmıştı. Ama elinden bir şey gelmiyordu. O dönem cılız kaldı. Fazla bir şey yapamadı. Ama ben bu şartlarda her şeye rağmen dünya kadar şey yaptım. Bu görülmüyor mu? Bir şeyler yazan, bir şeyler anlatan yazar arkadaşlar var ama onlar da derinliğine anlayamıyor, yetersiz kalıyor. Birbirlerine benziyorlar. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Bazı Kürt aydını geçinenler de hâlâ sırtımdan geçiniyorlar, hala beni kullanarak varlar. Bazıları burada iken her şeylerini biz karşılıyorduk. Her türlü imkanı sağlıyorduk. Bunlar Avrupa'da da bizim sırtımızdan geçindiler. Şimdi de 13 yıldır benim sırtımdan yaşatıyorlar kendilerini. Hiçbir şey yapmıyorlar ama yine de bana saldırıyorlar. Şu anda bile sırtımdan geçiniyorlar. Bu sayede Türkiye'ye dönüyorlar ve hala bana saldırıyorlar!" 'Bu süreci en iyi Evrim Demir anladı' Öcalan, değerlendirmelerini 14 Temmuz'da bedenini ateşe veren 18 yaşındaki Kürt kızı Evrim Demir'e adadığını söyledi. Öcalan, şöyle konuştu: "Bu süreci en iyi anlayan Evrim Demir'dir. İşte genç bir kız, 18 yaşında ama herşeyi, bu süreci, olup-bitenleri en iyi o kavramış. Ve kavradığı gibi kararını vermiş, eylemini yapmış. Daha fazla söze de gerek yok. Evrim süreci anlamıştı ama KCK, PKK, BDP, DTK bunlar anlamış değil. Bu sürecin gerçek anlayanı ve öncüsü Evrim Demir'dir. Mustafa Malçok da aynı şekilde. Her ikisi de çok genç, saygı duyulacak öncülerimizdir. Bize bu süreçte öncülük edecek en iyi kişilerdir. Ama bu şekilde kendilerini feda etmeleri yerine kendilerini özgürce ifade edebilecekleri yaşam olanaklarını oluşturmalarını tercih ediyor, öneriyorum. Her ikisini de saygıyla anıyorum." 'Dersim ve Bingöl'ü idare eden bir Gladio var' Öcalan, Dersim ve Bingöl için şunları kaydetti: "Buralar seçimlerde beklenenin elde edilemediği yerler. Bu durumun değerlendirilmemesi, üzerine gidilmemesini esefle karşılıyorum. Dersim'i idare eden, Dersim'i yönlendiren bir Gladio var. Aynı şekilde Bingöl'e yerleşen Bingöl'ü de idare eden bir Gladio var. Ama her iki yerdeki Gladio da aynı merkezden yürütülüyor. O Kamer Genç gibiler 'Biz Alevi Türküz, Kürt değiliz' diyorlar. Bunlar Gladio elemanları, çocuklarını da Amerika'da okutuyorlar. Kamer Genç 1980 darbesinin adamıdır. Hatta Kamer Genç örtülü ödenekten beslenmektedir. Her türlü şeyi yapmasına rağmen buna ses çıkarılmıyor, neden? Çünkü Dersim'in bir kısmını bu şekilde tutuyor, Gladio'ya bağlı kılıyor. Bingöl'dekiler de 'Biz Kürt değiliz, Şafi Zazayız' diyorlar. Dersim'de Alevi-Zazacılığı bize karşı geliştiriyorlar. Yine Bingöl'de Şafi-Zazacılığı geliştiriyorlar. Bu ikisinin de kaynağı Gladio'dur. Bunlar iyi çözümlenmelidir, üzerinde önemle durulmalıdır. Aslında ikisi de aynıdır. İkisi de Kürtlüğü bitirmeye dönük özel savaş uygulamalarıdır. Bunların tedbirleri alınmalıdır. Her ikisini de yöneten, idare eden aynı merkez, aynı Gladio, aynı zihniyettir. Bu durum iyi çözülmelidir. Bu durum iyi çözülmediği sürece orada yol katledilemez, bu görülmelidir." Bölge'deki tutukluların başka cezaevlerine sürgün edilmesine de değinen Öcalan, "Bazı cezaevlerinin boşaltılarak tutsakların başka yerlere nakledildiğine dair haberler basında çıktı. Yeni bir KCK operasyonunun yapılabileceği belirtiliyor. Eskisinden çok daha kapsamlı, çok daha büyük operasyonlar yapabilirler. Daha kapsamlı askeri operasyonlar da yapabilirler. Bu durum da her şeyi daha içinden çıkılmaz hale getirecektir" dedi. DİHA
الرجوع الى أعلى الصفحة اذهب الى الأسفل
 
Öcalan ?????
الرجوع الى أعلى الصفحة 
صفحة 1 من اصل 1
 مواضيع مماثلة
-
»  Öcalan ?????
» Li Wezareta Karên Derve ya Holandê ji bo Ocalan çalakî
» Karayilan: Ji bo hevdîtinan divê pêşiya Ocalan vebe

صلاحيات هذا المنتدى:لاتستطيع الرد على المواضيع في هذا المنتدى
Afrin.TV عفرين لقنوات البث المباشر :: قسم الإدارة :: منتدى المحذوفات-
انتقل الى: